İstanbul'dan memleketi Rize'ye taşınan terzi Maksut Bakırcı (55), yıllar önce oluşturmaya başladığı antika koleksiyonunu, 50 metrekarelik dükkanda sergiliyor. Terzi dükkanında bir yandan kıyafetler onarılırken, diğer yandan müşteriler aralarında bakır tencereler, eski nesil fotoğraf makineleri, daktilo, enstrüman gibi 3 bine yakın tarihi eşya ile zamanda yolculuğa çıkıyor. Bakırcı, "Rize'de böyle bir terzihane yok, Türkiye'de çok az var" dedi.
İstanbul'da uzun yıllar terzilik ve kostüm tasarımcılığı yapan Maksut Bakırcı, 15 yıl önce biriktirmeye başladığı ve sayısı 3 bine yaklaşan tarihi eşyaları memleketi Rize'de açtığı terzi dükkanında sergiliyor.
Pazarköy köyünde 50 metrekarelik dükkanda terzilik yapan Bakırcı, aralarında bakır tencereler, eski nesil fotoğraf makineleri, daktilo, eski nesil tansiyon aletleri ile dönemin enstrümanlarının yer aldığı koleksiyonu hemşerilerine açtı.
Bir yandan dikiş makinesi ile mesleğini sürdürmeye çalışan Bakırcı, diğer yandan tarihi eser biriktirmeyi sürdürüyor. Dükkanına girenlerin adeta tarihte yolculuğa çıkartan Bakırcı, terzihanesini zamanla köyünün kültür evine dönüştürmeyi amaçlıyor.
Terzihanesinde yaklaşık 3 bine yakın eser sergilediğini söyleyen Bakırcı, "Mesleğim terzilik. Hemen hemen 35 yıldır terzilik yapıyorum. Bu işe antikacılar çarşısında gezerek başladım. Yaklaşık 15 senedir pazarlardan antika ürünler topluyorum.
Köyümüze böyle bir terzihane açalım dedik. Biblolar, eski çalgılar, tencereler, tavalar var. Yine dönemin testereleri olsun, aklınıza gelecek her şey burada var. Burada yaklaşık 3 bine yakın ürün var. Buraya gelen kişiler çok beğeniyor ve bazı ürünleri almak istiyorlar ama ürünleri satmıyoruz. Rize'de böyle bir terzihane yok, Türkiye'de çok az var" diye konuştu.
Antikaları görünce anıları yad ettiklerini söyleyen Recep Usta, "Arkadaşımız İstanbul'dan ürünleri getirdi ve böyle bir dükkan kurdu. Türkiye'de böyle bir terzi dükkanı olduğunu görmedim. Burada dedelerimizden, atalarımızdan kalma ürünler sergileniyor. Ben de zamanında daktilo kullanırdım.
Burada onları görünce eski zamanları yad etmeye çalışıyoruz" dedi. Muhittin Bakırcı da "Dikkatimi yöresel ürünler çekiyor. Güzel bir şey. Bunların bizden sonraki nesillere aktarılması gerekiyor. Bundan gurur duyuyoruz. Bunlar gelecek nesillere aktarılacak. Eski saatlerde babamı hatırlıyorum. Buradaki saatlere bakınca babamı hatırlıyorum" diye konuştu.