Adana'da 2 aylık bebeklerinin ölü bulunmasına ilişkin tutuklanan anne ve baba hakkında, "ihmali davranışla kasten öldürme" suçundan 25'er yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Baba mahkemede, "Bebeğin öldüğünü anlayınca battaniyeyi üzerine örttüm. İki gün boyunca bebekle aynı evde kaldık. Bebek kokmaya başlayınca da kokmaması için siyah bir poşete koyduk" dedi.
Merkez Seyhan ilçesi İstiklal Mahallesi'ndeki evlerinde 27 Mart'ta 2 aylık kız bebeğin ölü bulunmasıyla ilgili 10 Nisan'da tutuklanan anne Ayşegül Talay ve 17 Nisan'da tutuklanan baba Suat Talay hakkında savcılıkça yürütülen soruşturma tamamlandı.
Savcılıkça hazırlanan ve Adana 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Adana Adli Tıp Grup Başkanlığınca yapılan otopsi işlemi neticesinde kız bebeğin yorgana sarılı halde bulunduğu, bebeğin dokusunun yorgandan ayrılırken zarar gördüğü anlatıldı.
Ayşegül Talay'ın aile hekimi F.D.'nin de tanık sıfatıyla verdiği, "Bebek doğduktan bir hafta sonra anneyle telefonda konuştum. Ayşegül Talay'dan bebeğini getirmesini istedim. Bebekten topuk kanı aldım. Bebeğin muayenesinde gelişim geriliği ve bakım yetersizliği tespit ettim. Bu durumu İlçe Sağlık Müdürlüğüne bildirdim. 2 hafta sonra İlçe Sağlık Müdürlüğünden bebeğin topuk kanının tekrar alınmasını istemeleri üzerine Ayşegül Talay'ı çok kez aradım fakat kendisi telefonlara bakmadı ve bebeği getirmedi" şeklindeki ifade iddianamede yer aldı. İddianamede, anne Talay'ın Adana Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde kurul tarafından hazırlanan raporda "sanığın suç tarihi itibarıyla akıl hastalığının bulunmadığı ve cezai ehliyetinin tam olduğu" bilgisine yer verildi. "Bebeğin öldüğünü anlayınca battaniyeyi üzerine örttüm"
Bebeğin babası Suat Talay, iddianamedeki ifadesinde şunları kaydetti: "Aile sağlığı merkezine bebeği götürdüğümüzde doktor çocuğun zayıfladığını ve banyo yaptırılması gerektiğini söyledi. Eve döndüğümüzde bebeğin altını kirletmesi üzerine eşimle bebeğin vücudunu yıkadık. Daha sonra bebeği emzirmesi için eşime teslim ettim. Yorgun olduğum için yerde serili yorgan üzerinde uyudum. Sabah saat 06.00 sıralarında eşimin 'çocuğa ne olmuş' demesi üzerine uyandım. Çocuğun yerde cenin pozisyonunda olduğunu gördüm. Elektrikli sobanın mesafesini tam hatırlamıyorum. Bebeği kucağıma aldığımda sertleşmiş olduğunu anladım. Daha sonra bebeğe suni teneffüs yapmaya çalıştım fakat bebek nefes almıyordu. Bebeğin öldüğünü anlayınca battaniyeyi üzerine örttüm. İki gün boyunca bebekle aynı evde kaldık. Bebek kokmaya başlayınca da kokmaması için siyah bir poşete koyduk. Olaydan kimseye bahsetmedik. Sonrasında Ayşegül ile evden çıktık. Eve döndüğümüzde ben Ayşegül ile tartıştım ve evden kaçtım."