2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) F Grubu ikinci maçında Türkiye, Portekiz'e 3-0 mağlup olarak son 16 şansını son maça bıraktı. Peki spor yazarları maç için ne dedi? İşte spor yazarlarının Türkiye-Portekiz maçı değerlendirmesi...
Maçın favorisi Portekiz'di. Kaybettik, lider çıkma hayalleri ise suya düştü. Şimdi yapılacak tek olay, enseyi karartmamak ve bu ağır yenilgiyi unutmak. Ve Çekya önüne kompakt futbol anlayışı ile çıkıp en az bir puan almak. Uyarıyorum; Çekya sert bir takım, duran toplarda etkililer. Son sözüm şu; İsmail Yüksek ve Arda Güler sonradan oyuna giriyorsa demek ki oynayabilecek durumdalar. Keşke en baştan başlasalardı. (Levent Tüzemen-SABAH)
Bizimkilerin sahadaki duruşu o kadar problemliydi ki, aslında bizim stoperlerden biri gibi oynayan Cristiano Ronaldo’ya rağmen zorlanmadan skoru buldular. Beri yandan maç önünde televizyon kanallarında özellikle eski futbolcu ya da futbolcu/teknik adamların suya tirit analizleri de evlere şenlikti doğrusu. Hele Ukrayna, Arnavutluk ya da Gürcistan gibi takımların ‘’averaj takımı’’ olacağını iddia edenler!.. Acaba Hamit Altıntop bu bu sürecin neresinde görüyor kendini? Onun bize ihtiyacı yoktu ama bizim hangi ihtiyacımızı gideriyor kendileri gibi bir soru Çekya maçının ardından sorulmak üzere bir kenarda dursun şimdilik!(Cem Dizdar-FANATİK)
Benim Montella yönetiminde kafama takılan iki konu var. Birincisi, Kerem'i erken çıkartıp Yunus'u fazla oyunda tutması. İkincisi de artık skor 3 farklı iken sakatlık sorunları olan Arda ve İsmail'i oyuna almasıydı. Bu konuda ne düşündü anlamadım. Bu maç moralimizi bozmasın. Esas hedefimiz Çekya maçı.(Ömer Üründül-SABAH)
Pas kalitesi bu kadar yüksek bir takıma karşı pres yapmak, bizim gibi temposu düşük bir takım için neredeyse imkansızdı. Portekiz pas yaptıkça direncimiz iyice düştü ve Ronaldo, Bruno Fernandes’e golü attırarak ikinci yarının başında maçın fişini çekti. Montella’nın yaptığı hiçbir hamle oyun kalitemizi artırmadı. Gerçi gole ihtiyacımız olmasına rağmen kulübedeki santrforların yüzüne bakmaması bile tek başına bir eleştiri sebebi olabilirdi. Maçı kaybettik ama teselliyi grubun diğer maçından gelen beraberlik ile bulduk. Çekya ile berabere kalsak bile gruptan çıkacak olmak Portekiz maçının etkilerinin yerini farklı bir konsantrasyona çabuk geride bırakmamızı sağlayabilir. (Erman Özgür-FANATİK)
Büyük bir turnuvaya gidiyorsanız net bir 11’e, net bir oyun planına, net bir stratejiye sahip olmalısınız. Almanya ilk grup maçına çıkmadan önce herkes Almanlar’ın 11’ini ezbere sayıyordu. İngiltere’de ilk 11’in 10’u belliydi, belki tek bir soru işareti vardı, o da Declan Rice’ın partnerinin kim olacağı... Polonya, Mart’ta play-off’ta Galler’i yendiği ilk 11’in bire bir aynısıyla Türkiye hazırlık maçına çıktı. Bizse maalesef bir kadro iskeleti oluşturmakta geç kaldık. Gürcistan maçından da zaferle ayrılmamıza rağmen Portekiz karşısına 4 değişiklikle çıktık. Neden bu 4 değişiklik? Hadi kaleci değişikliğinin sebebi sakatlık. Kalan saha içi 10 oyuncunun üçünün farklı olması yüzde 30’luk bir değişiklik demek. Kısa turnuva istikrar işidir. Almanya aynı 11’le çıkıyor, İngiltere aynı 11’le çıkıyor, Fransa bir mecburiyet dışında aynı 11’le çıkıyor. Biz 4 değişiklik yapıyoruz. Enteresan...(Uğur Meleke-HÜRRİYET)
Montella’nın gereksiz kadro kaprisleri böyle güçlü rakipler karşısında resmen çöküşümüzü hızlandırdı. Taraftarın Arda tezahüratı Montella’ya tepkiydi ama pek oralı olmadı ısrarla ısındırmaya devam etti. Oysa böyle tecrübeli takımların oyununu yıldızların bireysel performansıyla bozabilirsin. Dedik ya bir bildiği vardır Montella’nın ama oyun okumasında baştan sınıfta kaldı. Bizim hesaplarımızda zaten Portekiz değil Çekya ve Gürcistan’ı geçmek vardı ve bu şans elimizde. Yenilirken bir mahalle takımı gibi hatalar yaparak yenildik acı olan bu bana göre... Gruptan daha güçlü daha prestijli çıkmalıydık, biraz o yönden darbe aldık. Özetle Hamburg yolculuğumuz daha keyifli olurdu ama Montella deyim yerindeyse pişmiş aşa su kattı ve tadımızı kaçırdı. (Tunç Kayacı-FANATİK)
Milli maçtan öne çıkan diğer kareler...