Ordu'da cezaevi firarisi Özgür Arduç (36) tarafından bıçaklanarak öldürülen üniversite öğrencisi Ceren Özdemir (20), ölümünün 4'üncü yılında mezarı başında anıldı.
Altınordu ilçesi Zaferi Milli Mahallesi'nde, 3 Aralık 2019'da Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi balerin Ceren Özdemir, kendisini takip eden cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Saldırgan 1 gün sonra yakalanırken, gözaltı sırasında 2 polis memurunu da bıçakla yaraladı. Tutuklanan Özgür Arduç, Ordu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, 'anavarca hisle kasten öldürme' suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çaptırıldı. Arduç'a, polis memurlarına yönelik eyleminden dolayı 'yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi öldürmeye teşebbüs' suçundan hakkında açılan davada ise polislerden Zeki Çelik'i öldürmeye teşebbüsten 15 yıl, Haydar Değerli'yi yaralamaktan ise 9 ay olmak üzere toplam 15 yıl 9 ay hapis cezası verildi. YARGITAY'DAN CEZAYA ONAY Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Ceren Özdemir'in öldürülmesine ilişkin Ordu 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce Özgür Arduç'a verilen 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onadı. Koşullu salıvermeden yararlandırılmayacak olan Arduç, cezasını sıkı güvenlik kurallarına göre çekecek. Ceren Özdemir, ölümünün 4'üncü yıl dönümünde Ulubey ilçesi Kumanlar Mahallesi'ndeki mezarının başında anıldı. Baba Yılmaz, anne Güfer ile abla Gizem Özdemir, Ceren'in mezarına çiçek dikerek, dua etti. Mezar taşındaki Ceren’in fotoğrafını öpen aile üyeleri, gözyaşlarına hakim olamadı. ''CEZALARIN AĞIRLAŞTIRILMASI LAZIM'' Baba Yılmaz Özdemir, "Acımız hep taze. 4 yıldan beri bu acı hiç bitmedi. 15 günde 1 mezarının başındayız. Sürekli Ceren'in yanındayız. Acımız hep devam ediyor. Katil cezasını aldı ama 4 yıldan beri Anayasa Mahkemesi'nde ihmal davamız devam ediyor. İhmali olanlar hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Şu aşamada sahipsiz kaldık. Kamu görevlilerini açığa almışlar, psikoloğundan öğretmenine, cezaevine müdürüne kadar suçlu. Kadınlarımız gerçekten sahipsiz. İstanbul Sözleşmesi'nin gündeme gelmesi ve cezaların ağırlaştırılması lazım. Hafif cezalar ile yırtıyorlar, sonra bizim çocuklarımızın, genç kızlarımızın, kadınlarımızın başına bela oluyorlar. Kadının, bir erkeği öldürdüğünü duydunuz mu? Cinayet haberi duymamak için 2 yıldır televizyon izlemiyorum" dedi. ''EĞİTİM AİLEDEN BAŞLIYOR'' Kızını özgür ve medeni yetiştirdiğini belirten baba Özdemir, "İyi bir eğitim seviyemiz olsa katil doğmaz, kimse katil olmaz. Özgür ve refah içerisinde herkes yaşayabilir. Çocuğumu özgür, medeni, sosyal, bir karıncanın canını incitmemiş bir evlat olarak yetiştirdim. Çocuğuma özel dersler aldırmak için 35 yıl garsonluk yaptım. Eğitim aileden başlıyor. Ondan sonra okulda başlıyor. Aile ne verirse, süreç o şekilde devam ediyor. Aydın bir kişi yetiştirirsen, toplum aydın olur. Cinayette olmaz, kimse kimseye bir şey de yapmaz" diye konuştu.