HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun "Anayasa'nın dördüncü maddesi olmasın diyoruz." sözleriyle başlayan tartışmaya ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Anayasa'nın ilk dört maddesi ile ilgili tartışma yok." dedi. Erdoğan, maksimalist söylemlerin tartışmalara ket vuracağını ifade etti.
Son dakika haberi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da düzenlenen Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Başarı Ödülleri Töreni'de konuştu.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "Anayasa'da değişmez madde olmamalı" açıklaması siyasette tartışmalara neden olmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa tartışmalarına ilişkin, "Anayasa'nın ilk dört maddesi ile ilgili tartışma yok." diyerek son noktayı koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye ilişkin de önemli mesajlar verdi.
"ÇİN'DEN SONRA İKİNCİ SIRADAYIZ" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
Türkiye'nin en güçlü olduğu alanların başında müteahhitlik sektörü geliyor. Dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitlik listesinde ülkemiz 43 firma ile temsil ediliyor. Firma sayısı itibarıyla Çin'den sonra ikinci sıradayız. Bu sene proje gelirlerinden firmalarımızın aldığı payda kısmı bir düşüş oldu. Bu düşüşü gelecek yıllarda süratle telafi edeceğimize inanıyorum. Koronavirüs salgınıyla beraber bozulan global dengelerin hala yerine oturmadığını görüyoruz. Son 70 yılın zirvelerini gören enflasyonun sorun olmaktan çıkmasının biraz daha zaman alacağı anlaşılıyor. Dünyanın farklı coğrafyalarında hemen her gün yeni bir çatışmayla karşılaşıyoruz.
"İTİBARSIZLAŞTIRILMAYA ÇALIŞILIYOR" Bugüne kadar inşaat sektörünün gelişmesine her adımımız itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.
Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışında yazdığı başarı hikayesi görmezden gelindi. İnşaat alanında her hamle 250'den fazla alt sektörü ilgilendiriyor. Sadece ülkemizde 6 milyon insan doğrudan ve dolaylı olarak bu sektörden geçimini sağlıyor.
Firmalarımızın yurt dışında aldığı işler hem ülkemize döviz kazandırmakta hem de Türkiye'nin marka değerini yükseltmektedir.
Sadece ekonomimize değil ülkemizin dünya üzerindeki itibarına da büyük katkı sağlıyorsunuz. Türk dış politikası uzun yıllar içe dönüktü. Risk almayalım, kimseyi ürkütmeyelim anlayışı Türkiye'yi uzun yıllar tribünlere mahkum etti. İçe kapanıklılığın faturasını halen ödüyoruz.
"KATBEKAT ARTTI"
2002 yılında göreve geldiğimiz dönemde ihracatımız 36 milyar dolardı. Biz bunu 7 kat artışla 256 milyar dolar çıkardık. Bugün Türk ürünlerinin girmediği hiçbir ülke kalmadı. Turizmde göreve geldiğimizde 13 milyon turist sayısından 56,7 milyon turist rakamına ulaştık. Son 20 yılda ekonomimiz ortalama yüzde 5,4 büyüdü. Milli gelirimiz ilk kez 1,1 trilyon doları aştı. Artık trilyonu konuşuyoruz. Uluslararası yatırımlarda 270 milyar dolar sınırına yaklaştık. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden göz kamaştıran bir başarı yakaladık. Ekonomik ilişkilerİmizde kat be kat artış yaşandı.
"DÜNYANIN HER YERİNDEYİZ"
2024 Türkiyesini 30-40 öncesinin kalıplarına mahkum etmek haksızlıktır. Dünya değişirken yeni güç merkezleri ortaya çıkarken biz de kendimizi buna adapte etmek mecburiyetindeyiz. Dünyanın her yerinde var olmalıyız. Dış politikamızı bölgesel ve küresel meselelerindeki tutumumuzu anlatıp da inatla çarpıtanlar olduğunun farkındayız. Biz bunlara kulak asmıyoruz. Türkiye'yi bölgesel ve küresel bir ağırlık merkezi haline getirmek için her imkanı değerlendiriyoruz.
Türkiye'nin dış politikada kendine yeni rotalar keşfetmesi tenkit edilecek değil takdir edilecek, övgüyle karşılanacak bir çabadır.
"BRICS'LE DİYALOG GELİŞECEK" Yüzümüz batıya dönük ancak doğuyu da ihmal etmeyeceğiz.
YENİ ANAYASA TARTIŞMASI
Darbe anayasasının yapılan tüm değişikliklere rağmen Türk demokrasisine yakışmadığını hepimiz biliyoruz. Maksimalist söylemler tartışmalara ket vurur.
Siviller eliyle yapılmış, tamamen sivil iradenin ürünü bir anayasa, 15 Temmuz gecesi göğsünü tanklara siper eden kahraman milletimize karşı borcumuzdur. Anayasanın ilk dört maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, derdi de yoktur. Biz mümkün olan en geniş toplumsal mutabakatla yeni anayasa sürecini yönetmek ve başarıyla neticelendirmek arzusundayız. Milletimizi darbe anayasasından kurtarmak, Türkiye'nin önünü açmak istiyoruz. Siyaset kurumunun da yapıcı ve mutedil yaklaşması gerektiğine inanıyoruz.