Diyarbakır'da depremde 38 kişinin öldüğü 10 katlı Dündar Apartmanı davasında iki sanık müteahhit ifade verdi. Binanın ilk müteahhidi Sercan Erbey, 1992 yılında başladığı ve 6 katını yaptığı binanın kaçak katlarından haberi olmadığını öne sürdü. İnşaatı sonradan devralan müteahhit İlhami Dündar ise binaya sadece bir kat çıktığını iddia etti. Mahkeme iki sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı erteledi.
Diyarbakır'da 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde yıkılan, 38 kişinin hayatını kaybettiği ve 37 kişinin yaralandığı Dündar Apartmanı'na ilişkin tutuklu 2 müteahhit ve tutuksuz sanık arsa sahibinin yargılanmasına başlandı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu müteahhitler Sercan Erbey ve İlhami Dündar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katılırken, tutuksuz sanık arsa sahibi Seydo Bozkaya, bazı mağdurlar ve avukatları ise salonda hazır bulundu. Savunma yapan sanık Sercan Erbey, 1992'de arsa sahibiyle anlaştıktan sonra bodrum, dükkan ve 6 kat olmak üzere binanın inşasına başladıklarını belirtti. Erbey, 2 yılda 3 kata kadar binanın inşa edildiğini öne sürerek, şunları söyledi: "Ekonomik nedenlerden dolayı binayı tamamlamakta zorluk çektiğim için hisseleri İlhami Dündar'a devrederek, inşaatla irtibatımı koparttım. Sonradan binaya asansör yapıldığını öğrendim. Binanın projesinde asansör yoktu. Bina 1999 depremi ve birkaç yangın geçirmiş, ona rağmen ayakta kaldı. Bu bile o zamanki şartlara göre binayı ne kadar sağlam yaptığımı gösteriyor. Binada en iyi malzemeleri kullandım. Binayı zemin, dükkan ve 6 kat olarak planladım. Zaten daha fazlası kaçak yapı olarak geçiyordu. Binanın zemin ve dükkanla beraber 10 kat olması kaçak olduğunu göstermektedir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyor, tahliyemi talep ediyorum." Sanık İlhami Dündar ise binaya ait hisseleri aldığında 7'nci katın kaba inşaatının bittiğini, üst katın ise kalıplarının çakıldığını ileri sürdü. Binanın 2'si dükkan, 8'i daire olmak üzere 10 katlı olduğunu belirten Dündar, "Bu bina kaçak olarak kayıtlarda görünmektedir. Bu hususları bilmiyordum. Binanın inşaatı 7 sene boyunca durmuştu. Binayı alıp inşaata başladığımda müteahhit Sercan Erbey bana yardımcı olacağını söylemesine rağmen işe girdikten sonra onu hiç görmedim. Binaya sadece bir kat çıktım. O da kalıpları çakılmıştı. Binaya karşı bir işlemim yoktu ve niyetim buradaki mağduriyeti gidermekti. Binanın yapım aşamasında yokum. 9'uncu katta binayı aldığım için kullanılan malzeme, temel ve demirden haberdar değilim. Tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı. Arsa sahibi Seydo Bozkaya da binanın yapımıyla bir alakasının olmadığını, üzerine isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraati yönünde karar verilmesini talep etti. Mağdur olan müştekiler ise depremde binanın enkazında yakınlarını kaybettiklerini, sanıklardan şikayetçi olduklarını ifade ederek, cezalandırılmalarını istedi.
BİR SONRAKİ DURUŞMA MARTTA Cumhuriyet savcısı esas hakkında hazırladığı mütalaasında, tutuklu sanıklar Erbey ve Dündar'ın isnat edilen suçtan cezalandırılarak, tutukluluk halinin devamı, tutuksuz sanık Bozkaya'nın ise beraati yönünde görüş bildirdi. Avukatlar, müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak, tahliye talebinde bulundu. Savunmaların ardından mahkeme, 2 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 13 Mart 2024'e erteledi. 22,5 YIL HAPİS İSTEMİ İddianamede, binanın müteahhitleri tutuklu sanıklar İlhami Dündar ve Sercan Erbey ile arsa sahibi tutuksuz sanık Seydo Bozkaya hakkında, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.