İzmir'in Bornova ilçesinde cesedi tandırda bulunan Eymen Sadık Durak'ın öldürülmesiyle ilgili haklarında ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 38'er yıl hapis cezası verilen sanıklardan anne Mine Durak ile sevgilisi Serkan Elçetin'in cezaları Yargıtay'da da onandı.
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü ekipleri, eşi ölen Mine Durak'ın oğluna iyi bakmadığı ve şiddet uyguladığı ihbarı ile harekete geçti. Ekipler, 2019 yılının eylül ayında inceleme başlattı. Polis, uzun süre eve gelmeyen Mine Durak'ı yakınlarının yanında bulurken küçük Eymen'e ise ulaşamadı. Polise çelişkili ifade veren Durak, oğlunun erkek arkadaşı tarafından dövülerek öldürüldüğünü öne sürdü. Mine Durak'ın gösterdiği yerde arama yapan polis, ağzı tuğlayla kapatılmış tandır çukurundaki poşette, Eymen'in elleri ve ayakları bağlı cenazesini buldu. Eymen'in cesedi, otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu'na götürüldü. Polis ekipleri, Mine Durak ile sevgilisi Serkan Elçetin ve onun erkek kardeşi E.E.'yi gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Durak ve Elçetin, tutuklandı, E.E. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İLK KARAR BOZULDU Soruşturmanın ardından dava açıldı. İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasında; sanıklardan Mine Durak'a "nitelikli kasten öldürme" ve "eziyet" suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 7 yıl hapis, Serkan Elçetin'e de aynı suçlardan ağırlaştırılmış ömür boyu ve 6 yıl hapis cezası verildi.
Sanık avukatları cezanın fazla, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları ise cezaların az olduğu gerekçesiyle karara itiraz etti. Dosya, İstinaf Mahkemesi'ne taşındı. Dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemede yapılan yargılamada; sanık Serkan Elçetin'in cep telefonunun kilitli olması nedeniyle incelenemediği için Jandarma Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı'na gönderilerek, bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine karar verdi. Sanık Durak'ın ise cezai ehliyeti konusunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Kurulu'ndan rapor aldırılmasına hükmedilerek, yerel mahkemenin kararı bozuldu.
YENİ GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI Bozma kararının ardından dava bir kez daha İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme başkanı, sanık Mine Durak'ın cezai ehliyetinin belirlenmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu 4'üncü İhtisas Kurulu'ndan rapor alınmasını, sanık Serkan Elçetin'in telefonunda minik Eymen'e ait istismar görüntüsü olup olmadığının tespiti için bilirkişi raporu istedi. Bilirkişi raporu tamamlanarak, dava dosyasına girdi. Raporda, Eymen'in yaşça büyük bir erkeğin istismarına uğradığı görüntülerin olduğu, Eymen'in bir araçta tamamen çıplak halde ve vücudu ile yüzünde darp izinin görüldüğü fotoğrafların bulunduğu belirtildi. İncelemede, Mine Durak'ın Eymen ile çekilmiş videosu da bulundu. Söz konusu videoda Durak'ın, minik Eymen'i istismar ettiği görüntüler olduğu belirtildi. İncelemede, Durak'ın uyuşturucu madde yapımında kullanılan bir mekanizmayla çekilmiş video kaydının da bulunduğu tespit edildi.
CEZAİ SORUMLULUĞU TAM Ayrıca telefonda, 'Güzelbahçe Deniz' ismiyle kayıtlı bir kişiyle mesajlaşmalar da yer aldı. 'Güzelbahçe Deniz' isimli kişinin Elçetin'e, cinsel içerikli mesajlar gönderdiği belirtildi. Elçetin'in telefon kaydında, "Aa Annem" olarak kayıtlı kişiden, "Sen Mine'ye mesaj at. Oğlunun ifadesini alacakmış. Götürsün, gitsin. Polis çok ciddi konuştu. Sakın yanlış bir şey söyleme oğlum" şeklinde mesajların olduğu da yine raporda yer aldı. Elçetin'in telefon rehberinde "Mineee" ismiyle kayıtlı numaraya cinsel içerikli mesajlar da attığı belirtildi. Ayrıca, bilirkişi raporunun ardından mahkemenin, Elçetin'in telefonunda "Güzelbahçe Deniz" olarak kayıtlı kişi hakkında suç duyurusunda bulunduğu öğrenildi. Adli Tıp 4. İhtisas Kurulu'nca hazırlanan raporda Mine Durak'a yapılan muayene sonucunda cezai sorumluluğunu ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede herhangi bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı ve bulunduğu suçlara karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu belirtildi.
İSTİNAF KARARI ONADI İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Durak ve Elçetin'i birlikte "fikir ve eylem birliği içinde hareket edip kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanıklara, "çocuğun nitelikli istismarı" suçundan 20'şer yıl hapis cezası verildi, bu ceza suçun birden fazla kişiyle gerçekleştirilmesi nedeniyle 30'ar yıla yükseltildi. Suçun "cebir ve tehdit" ile gerçekleştirilmesi ve birden çok kez zincirleme olarak gerçekleşmesi nedeniyle de her 2 sanığın cezaları artırılıp, 67'şer yıl 6'şar aya çıkarıldı. Sanığa yasalar gereği 30 yıldan fazla ceza verilemeyeceği için, bu cezaları 30'ar yıl hapis cezasına çevrildi. Heyet, Elçetin ve Durak'ı, "eziyet" suçundan da 8'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatlarının itirazı üzerine dosya istinafa taşındı. Dosyayı görüşen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle onadı. Ayrıca, Mine Durak ve Serkan Elçetin'in, cinsel istismarda bulundukları anların görüntülerini kayda alarak "müstehcen yayınların üretiminde çocukları kullanmak" suçundan asliye ceza mahkemesinde ayrı ayrı 10'ar yıla kadar hapis istemiyle bir dava açıldı.
YARGITAY KARARINI VERDİ Elçetin ve Durak'a verilen ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 38'er yıl hapis cezası istinafta onanmasının ardından bu kez Yargıtay'a gitti. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığını, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiğini belirtti. Daire, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığına, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığına vurgu yaptı. Alınan raporların yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun altını çizen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, temyiz sebeplerinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığına karar verdi. Temyiz istemlerinin reddine hükmeden Ceza Dairesi, sanıklara verilen ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 38'er yıl hapis cezasını onadı.