Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 1 Ekim'de açılıyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, bu yasama yılında yeni anayasa çalışmaları kapsamında siyasi partilere değişik zamanlarda ziyaretler yapacaklarını dile getirdi. İlave vergi iddialarına ilişkin böyle bir durumun söz konusu olmadığını kaydeden Güler, "Amacımız kayıt dışılıkla mücadeleyi etkin hale getirerek Orta Vadeli Program'a uygun bir çalışmayı ortaya koymak." diye konuştu. Güler, 2025 yılında emekli olanlara, 2024 yılında emekli olanlara göre daha az aylık bağlanacağına yönelik değerlendirmelere ilişkin bakanlığın çalışmalarına devam ettiğini açıkladı.
1 Ekim Salı günü Meclis'in 28. Dönem 3. Yasama Yılı başlıyor. AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, yasama yılı öncesi değerlendirmelerde bulundu.
Yeni yasama yılında Genel Kurulda ilk olarak Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin görüşmelerini tamamlayacaklarını anlatan Güler, daha sonra komisyon görüşmeleri tamamlanan tüketicilerin korunmasına yönelik kanun teklifi ile 9. Yargı Paketi'nin TBMM Genel Kurulu'nun gündemine geleceğini söyledi. Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik saldırılarının devam ettiğini vurgulayan Güler, "Ülkemizin siber güvenliği, bilişim sistemine yönelik altyapı güvenliği noktasında Milli Güvenlik Kuruluna sunulan rapor kapsamında bazı arkadaşlarımızı görevlendirdik." ifadelerini kullandı.
Bu konuya yönelik bir çalışma yapıldığından bahseden Güler, "Bunun için bir yasa teklifi gerekiyor. Bununla ilgili ülkemizin bilişim sistemlerinin altyapısının, güvenliğinin sağlanması, veri güvenliği, kişisel veriler ve diğer kamu kurumlarının verilerinin korunması noktasında, aynı zamanda da uzay, uydu sistemlerinin korunması noktasında bir teşkilat yapılanmasına ihtiyaç olacak." dedi. Bu konuda başkanlık düzeyinde kurumsal bir yapılanmaya yönelik çalışmaların sürdüğünü ifade eden Güler, bunun da ilerleyen günlerde Meclis gündemine geleceğini söyledi.
İklim değişikliği ve karbon salınımı başlığı altında birçok çalışma yapıldığını anlatan Güler, "İklim Değişikliği Başkanlığımız ile bir çalışmamız var. Önümüzdeki dönemlerde bu kapsamdaki çalışmayı gündemimize alacağız." dedi. Avrupa Birliği ülkelerinin bu konuda yayınladığı raporlara ve gündemlerine aldıkları tarihsel süreçlere dikkati çeken Güler, hazırlık süreci içinde bunun hem vergisel boyutu hem de uyum süreci açısından bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç olduğunu kaydetti. Güler, "Bunun takibini yapacak, koordinasyonunu sağlayacak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Ticaret Bakanlığımız, Hazine ve Maliye Bakanlığımız bünyesinde bu sürecin işletilmesi gerekiyor." diye konuştu.
Rekabet Kanunu ile ilgili de bir çalışmalarının olduğunu açıklayan Güler, "Günümüzün koşullarına uygun olarak, internet üzerinden servis hizmeti sunan bir ortam oluşturulmuş durumda. Burada da diğer paydaşlarla özellikle Ticaret Bakanlığı ve Rekabet Kurumu Başkanlığı ile bu hizmeti sunan büyük şirketlerin piyasa hakimiyetinin rekabet şartlarını ihlal edip etmediğini, kötüye kullanıp kullanmadığını hem izleme hem denetimi kapsamında bir çalışma sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde bu konuyu da gündemimize alacağız." bilgisini verdi. İçişleri Bakanlığı ile belli bir aşamaya getirdikleri bir çalışmanın da bulunduğuna işaret eden Güler, "Ruhsatsız silahlar konusunda da bazı önemli silah parçalarının cezalandırılması hususunda bir değerlendirme yapıyoruz. Önümüzdeki dönemde bu kanun da gündemimize gelecek." diye konuştu.
Güler, İnsan Hakları Eylem Planı'nda yer alan bazı başlıklarla ilgili 10 ve 11'inci yargı paketlerinin de gelecek dönemde gündeme alınacağını söyledi. Güler, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu tekliflerinin ekim ayının sonuna doğru Meclis Başkanlığına sunulacağını belirterek, kasım ayı içerisinde Plan ve Bütçe Komisyonunda başlayacak görüşmelerin, aralık ayında Genel Kurulda devam edeceğini belirtti.
Amaçlarının, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi almak olduğunu ifade eden Güler, "Aynı zamanda kayıt dışılıkla mücadeleyi etkin hale getirerek Orta Vadeli Program'a uygun bir çalışmayı ortaya koymak." dedi. Yeni vergi kalemlerinin oluşturulacağına yönelik haberleri yalanlayan Güler, "Böyle bir durum söz konusu değil. Tek amacımız Orta Vadeli Program'a sadık kalarak, uyumlu bir şekilde yapısal anlamda ihtiyaç duyulacak her alanda kanuni düzenlemeleri Hazine ve Maliye Bakanlığımızın bürokrasisiyle çalışarak, bu sürece olumlu manada katkı sağlamak." ifadelerini kullandı.
AK Parti Grup Başkanı Güler, 2025 yılında emekli olanlara, 2024 yılında emekli olanlara göre daha az aylık bağlanacağına yönelik değerlendirmelere ilişkin ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çalışmalarına devam ettiğini söyledi. "2024 ile 2025 arasında enflasyondan kaynaklı nasıl bir etki ortaya çıkabilir, bunun bir rapor haline getirilmesi lazım." diye konuşan Güler, "Ona yönelik olarak da hakkaniyetli, orta bir çözüm ortaya konabilir. Ama şu anda bunun sayısal bir veri olarak nelere tekabül ettiğine dair bir veri yok. Bunlar ortaya çıktıktan sonraki aşamada Bakanlık bürokrasisiyle de görüşerek belli bir noktaya ulaşabiliriz." dedi.
Otomatik Katılım Sistemi'nin (OKS) işverenlerin de katkısı ile ikinci basamak emeklilik sistemine dönüşeceği tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulmasına ilişkin Güler, "Önemli bir çalışma olarak değerlendirilmesi lazım. Emeklilik sistemimize uyum açısından bu konuda biraz daha çalışmamız gerekiyor." diye konuştu. Güler, uygulamaya yönelik olarak uluslararası ölçekler ortaya çıkmasının ardından yılbaşından sonra bu konuyu gündemlerine alabileceklerini söyledi.
"Emeklilik sistemine yönelik daha dengeli, aylık bağlama oranlarından tutun da prim miktarına, prim süresine, emeklilik yaşına kadar daha sürdürülebilir bir sistemi inşa etmemiz lazım." ifadesinin kullanan Güler, daha sadeleştirilmiş, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının da kendi disiplini açısından sürdürülebilir mahiyette, hem gelir açısından hem de giderleri karşılama açısından güçlü bir reforma ihtiyaç olduğunu kaydetti. Bu konuda merkezi bütçe desteğinin her geçen yıl arttığına işaret eden Güler, "Önümüzdeki dönemlerde artış göstermeye devam edecek. Çünkü sisteme EYT kapsamındaki kanunla beraber yeni emekliler dahil olacak." diye konuştu. Halihazırda 16 milyon 150 bin civarında emekli, 27 milyon civarında kayıtlı prim ödeyen çalışan bulunduğunu altını çizen Güler, bu dengenin çok daha iyi hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Bazı gelişmiş ülkelerde emekli çalışan oranının, bir emekliye 2,5-3,5 çalışan civarında olduğunu anlatan Güler, Türkiye'de bazı illerde emekli sayısının çalışan sayısından daha fazla olduğunu belirtti. Gelişmiş ülkelerin bu konuda aldığı tedbirler ve uygulamalardan da yararlanarak bir orta yolda yürümekte fayda olduğunu kaydeden Güler, "Her kesimin katkısını alarak bu konuyu ciddi bir istişare etmemiz lazım. Daha adil, daha kalıcı, dengeli, sürdürülebilir mahiyette bir emeklilik sistemini, ekonomimize daha büyük bir yük getirmeden makul bir çözümü ortaya koymamız lazım." ifadelerini kullandı. Güler, bugünden alınacak tedbirlerle, ileride yaşanacak daha büyük sorunları önlemiş olacaklarını söyledi.
Yasa dışı bahis sitelerine ilişkin kanunda açık bir düzenleme olmadığına yönelik eleştirileri değerlendiren Güler, "Farklı veri sağlayıcıları kullanılmak suretiyle yurt dışı merkezli geliştirilen bazı suçlar da var. Bu konularda Cumhuriyet başsavcılıklarımızın yürüttüğü ciddi soruşturmalar var. Bunların ciddi müeyyideleri de var. Ama bunun tespiti ve belirlenebilmesi kolay bir iş değil." dedi. Yasa dışı bahis organizasyonların farklı IP numaraları kullanmak ve farklı yerlere yönlendirmek suretiyle bu suçu işlediğini ve bunun da tespitinin kolay olmadığını anlatan Güler, "Sanki açık bir suç işleniyor da onun cezası verilmiyormuş gibi tarif ediliyor. Böyle bir şey yok. Bunun tespitinin zorluğuyla ilgili bir sorun var." diye konuştu. Birçok ülkeyi bu konuda üs olarak kullanan yasa dışı yapılar ve örgütler olduğunu belirten Güler, tespit edildiğinde gereğinin yapıldığını kaydetti.
Sivil, demokratik, çoğulcu bir anayasayı Türk milletine hediye etmeleri gerektiğini ifade eden Güler, buna siyasi parti gruplarının katkı sağlamasının önemli olduğunu söyledi. Toplumun tüm kesimine bu anlamda bir sorumluluk ve görev düştüğünü belirten Güler, Değişik zamanlarda siyasi partilere ziyaretler yapmak suretiyle, en azından usul ve yöntem açısından bir düşünceyi ortaya koyarsak, inşallah sonraki aşamalarda da toplumun her kesimiyle müzakere ederek, sivil, demokratik, katılımcı, çoğulcu bir anayasa metnini milletimize armağan ederiz." değerlendirmesinde bulundu.