6 Şubat felaketinin üzerinden 1,5 yıl geçti. Hala yakınlarının cenazelerini bulamayanlar var. Onlardan biri de Ozan Laleci. Hatay'da eşi kollarında öldü. Kendisi hastanedeyken eşinin cenazesi götürüldü ve sonrasında izine rastlanılmadı. Kimliksiz mezarları açtırmak isterken aslında eşinin ailesinin öz ailesi olmadığını öğrendi. Şimdi ise eşinin gerçek ailesinden DNA örneği bulmaya çalışıyor. Haber: Melike Şahin
Büşra Meral Laleci, 6 Şubat'ta Hatay Antakya'da eşi Ozan Laleci'nin kollarında hayatını kaybetti. Büşra Meral Laleci'yi komşuları teşhis etti ve depremin 4. gününde cenazesi bir ambulansla enkazdan alındı. Daha sonra kendisinden ise bir daha da haber alınamadı.
Ozan Laleci, hastaneden çıkınca kimliksiz mezarlıkların açılması için eşinin anne ve babasından DNA örneği vermesini istedi.
Günler sonra DNA örnekleri verildi ama eşleşme sağlanamadı. Genç adam eşinin aslında evlatlık olduğunu savcıdan tesadüfen öğrendi.
Ozan Laleci, eşinin arabaya dökülen saçlarını toplayıp savcılığa teslim etti. Savcılık saçların ona ait olup olmadığı net olmadığı için başka bir örnek daha istedi. Ailesinin enkazından Büşra Meral Laleci'nin çocukluk saçları bulundu ve teslim edildi ancak bu kez savcılıkta kayboldu.
Ozan Laleci şimdi eşinin cenazesini bulabilmek için Büşra Meral Laleci'nin öz ailesini arıyor. Çaresiz adam onlardan DNA örneği almayı umuyor.
Sadece eşinin mezarının bulunmasını istediğini dile getiren Laleci, eşinin annesinin ve babasının baskılara dayanamayıp DNA örneği verdiklerini dile getirip "Arabadaki saç örneklerini koli bandıyla topladık ve koli bandına yapışmış saç örneklerini Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na yolladık. Bunlar Trabzon'da işlendi ve herhangi bir DNA eşleşmesi çıkmadı." dedi.
Eşinin 1993 yılında göbek bağı üzerindeyken İskenderun Demir Çelik Fabrikası'nın camisine bırakıldığını dile getiren Laleci, "Herhangi bir çocuk esirgeme kurumuna başvuru kaydı yapılmadan çıkarıldığını düşünüyoruz." diye konuştu.
Eşinin hayalinin İzmir'e taşınmak olduğunu ve vasiyet ettiği gibi kendisinin de İzmir'e taşındığını sözlerine ekleyen Laleci, "Meral, henüz sayıklamaya başlamadan önce şöyle bir cümle kullandı; 'Seni bu saatten sonra toparlasa toparlasa İzmir toparlar. Senin yerinde olsam İzmir'de yaşarım.' dedi. 'Ben senin gökyüzünde bir kuzey ışığı olacağım. Her istediğinde göremeyeceksin ama görmek için çabalayacaksın.' diye bir cümle kurdu. Bunu hiç unutmuyorum. Umarım bulunur diye umut etmekten başka hiçbir şey yapamıyorum." dedi. Laleci'nin tek dayanağı ise eşinin cenazesini ararken depremden 39 gün sonra bulduğu kedisi.