Kocaeli'nin Kartepe ilçesindeki bir işletmede şambrelle kaydığı sırada yaklaşık 3 metre yüksekten düşen Tuğba Paloluoğlu'nun ölümüne ilişkin davada tutuksuz yargılanan işletmeci İ.T., 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İndirimli olan cezanın 45 bin 500 TL adli para cezasına çevrilerek sanığın 24 ay taksitle ödemesine karar verildi.
Kartepe'deki bir tesiste şambrelle kayan Tuğba Paloluoğlu (50), 14 Ocak'ta saat 17.30 sıralarında pistten çıkarak yaklaşık 3 metre yüksekten düştü. Ağır yaralanan Paloluoğlu, yakınları ve işletmeciler tarafından bulunduğu yerden çıkarıldı. İhbarla bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından ilçedeki özel bir hastaneye kaldırılan Paloluoğlu, kurtarılamadı. Paloluoğlu'nun oğulları Murathan Yaşık (26) ile Muhammed Yaşık (23) işletmedeki pistin yanındaki tel örgülerde açıklık olduğunu iddia edip şikayetçi oldu.
Otopside, Paloluoğlu'nun ölümünün omurga kırıklıkları, çoklu kaburga kırıkları ve omurilik yaralanmasına bağlı gerçekleştiği belirtildi. Olay ile ilgili soruşturma başlatılırken gözaltına alınan işletmeci İ.T. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Dosya kapsamında atanan bilirkişinin oluşturduğu raporda; olayın bir kaza olduğu, kayak pistini işletmenin pist içinde bazı basit nitelikli tedbirleri almasına rağmen kazaya mani olamadığı, işletmecinin 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve ilgili yönetmelik uygulamalarından genel olarak habersiz olduğu veya bunların gereklerini yerine getirmediği tespit edildi. Raporda da bu nedenle restoran ve kayak pisti işletmesini yapan İ.T.'nin bu olayda asli kusurlu olduğu, kusur oranının ise taksiri savcılığın olmak kaydıyla teknik açıdan yüzde 70 olacağının öngörüldüğü ifadeleri yer aldı. Paloluoğlu'nun ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda ise yön kontrolü, durma ve yavaşlama kontrolü olmayan şambrelle riski olarak kaymaya kendi iradesi ile onay verdiği, olası riski ve kazayı öngöremediği, bu sebeple tali kusurlu olduğu ve kusur oranının yüzde 30 olabileceğinin öngörüldüğü belirtildi.
İddianamede İ.T. hakkında 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Savcı ayrıca sanığın taksirli suçtan mahkumiyeti halinde 3 aydan az ve 3 yıldan fazla olmamak üzere mesleğin icrasının yasaklanmasını da talep etti. Mahkemede tel örgünün açık olup olmadığı ile ilgili de dinlenen sanık İ.T., "Bu işi 2006 yılından beri yapıyorum. İşletmemde kaygan zemin ve diğer uyarı levhaları mevcuttur. Bu olayda hiç kusurum yok diyemem, biraz kusurum var; ancak büyük kusur bende değildir. Zaten bu olay olduğu için çok üzüldüm; çok pişmanım. Keşke bu olay yaşanmasaydı. Üzerime atılı suçlamayı bu şekilde kabul ediyorum. Öncelikle beraatimi talep ederim." diye konuştu.
Sanık İ.T. de bilirkişi raporuna ilişkin, "Bu olayda bir kusurum vardır ancak yüzde 70 oranında kusurlu değilim. Eğer böyle bir kusurum olsaydı başka kişiler de yaralanabilirdi. Pişmanım, keşke böyle bir olay yaşanmasaydı." dedi. Mahkeme, sanığın "Taksirle bir kişinin ölümüne neden olma" suçunu işlediğine kanaat getirerek 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Mahkeme, sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle indirim uygulayarak 2,5 yıl hapis cezasına, bunun da yine sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ile suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alarak cezanın 45 bin 500 TL adli para cezasına çevrilmesine, bunun da 24 ay taksitle ödenmesine hükmetti. Paloloğlu ailesi karar tepki gösterip itiraz edeceklerini belirtti.