Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, sosyal medyada kullanılan nefret söylemleri nedeniyle toplu halde, zincirleme şekilde, basın ve yayın yoluyla, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" ve "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından 30 şüpheli hakkında iddianame düzenledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianamede, internette, sosyal medyada kullanılan nefret söylemleriyle ilgili, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme ve halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma niteliğinde paylaşımlar yapıldığının tespiti üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildi. İddianamede, göçmenlerin yoğun yaşadıkları bölgelerde kamuya açık yerlere, üzerinde kurt görseli ve "Arap çölüne dön!" yazısı bulunan afişlerin asıldığı, afişlerin yanındaki duvarlara, "Arapları öldür!" şeklinde yazılar yazıldığı, faşist Nazi ırkçı amblemlerin çizildiği ve bu görsellerin birçok sosyal medya hesabından paylaşılarak yayıldığı belirtildi. Paylaşımların ardından 1 Eylül'de Adana'da 27 yaşındaki yabancı uyruklu Mahmut D.'nin, silahlı saldırı sonucu başından vurularak öldürüldüğü aktarılan iddianamede, olayın ardından şüpheliler hakkında, "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçundan da soruşturma açıldığı kaydedildi. "DEMOKRASİNİN EN TEMEL ÖZELLİKLERİNDEN BİRİ ÇOĞULCULUK" Anayasa'ya göre, ülkede yaşayan herkesin anayasal koruma şemsiyesi altında olduğuna işaret edilen iddianamede, bunun, farklı ırk, din, etnik köken, mezhep ve benzeri her türlü farklılığın korunduğu bir toplumsal düzeni ifade ettiği vurgulandı. İddianamede, "Anayasa'nın başlangıç metninde ve 2. maddesinde yer verilen 'Atatürk milliyetçiliği', demokratik toplum düzeninin bu objektif niteliğini korumaya matuf olup hukukun üstünlüğü ilkesine göre anayasal koruma şemsiyesi altındaki her türlü ırk, etnik köken, din, mezhep gibi farklılıkların korunmasını öngörür." ifadelerine yer verildi. İddianamede şüpheliler Süha Çardaklı, Hüseyin Dicle, Ramin Saeidi, Eray Ertürk, Ahmet Abdelaal, Adem Enes Gezer, Murat Erkek, Batuhan Çolak, Furkan Uludağ, Serkan Kafkas, Ümit Yasin Perinçek, Serdar Sönmez, Efe Emirhan Konaşoğlu, Ali Derviş Antal, Kutluhan Erol, Kutsal Yusuf Taş, Abdullah Aslan, Abdulrazak Çoban, Kemal Muhammet Karaçuka, Mahmud Elosman, Muhammed Elmuhammed, Furkan Göngör, Anıl Berkay Çetin, Adnan Özer Koş, Furkan Özbek, Harun Aytekin, Seval Göçer, Ayşe Toprak, Nilgün Tap ve Hikmet Kemal Köse'nin, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik edebilecek söylem ve eylemlerde bulundukları, ırkçı nefret söylemleriyle halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit dili kullandıkları, kamusal barışı bozabilecek yanıltıcı bilgiyi alenen yaydıkları kaydedildi. Şüphelilerin, fikir ve eylem birliği halinde, iştirak halinde ve toplu şekilde, basın ve yayın yoluyla, "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma", "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme", "halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit" suçlarından 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. ÖZDAĞ'IN DOSYASI AYRILDI
Şüpheliler arasında bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın, üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiği sırada parlamenter sıfatının bulunması, hakkındaki soruşturma ve kovuşturma usullerinin farklı olması nedeniyle dosyasının ayırılmasına karar verildi.
Bu nedenle Özdağ hakkında, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme", "yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçları açısından ayrı dosya açıldı.